Alkol bağımlılığı sağlığımızı ve sosyal yaşantımızı etkileyen ve zamanla gelişen bir hastalıktır Alkol kullanan birçok kişi kendini sosyal içici olarak adlandırırken kimi insanlar düzenli ve giderek artan miktarda alkol kullanımıyla bağımlı olabilmekte ve bu bağımlılıklarının farkına varamayabilmektedirler.
Alkol bağımlısı olan insanlar genelde bunu kabullenememekte ve çevrelerindeki insanların da söylemesiyle bu gerçekle yüzleşmektedirler. Alkol bağımlısı insanlar gündelik yaşantılarında sorunlar yaşamakta ve aktif olarak hayatlarını devam ettirmekte güçlük çekmektedirler. Alkolün zararlı kullanımı sağlığımızı olumsuz yönde etkilemekte, kalp ve karaciğer hastalıklarına sebep olmaktadır. Ayrıca, kişilerin etraflarına zarar verme sürecini de beraberinde getiren bağımlılık durumu bireylerin suç eğilimini arttırmakta ve aşırı alkol kullanımından kaynaklanan kazalar bireylerin yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Alkol bağımlılığı madde bağımlılıklarını da beraberinde getirebilmekte, cinayet, intihar gibi olaylarda alkolün etkisi çok büyük olmaktadır. Alkol bağımlısı kişiler çevreleriyle sağlıklı bir iletişim gerçekleştirememekte ve sosyal yaşantılarından geri kalmaktadırlar. Alkol bağımlılığı olan insanlar içme davranışının kontrolünü sağlayamamaktadırlar ve bu kontrol süreci alkolün zararlı kullanımı ile alkol bağımlılığı arasındaki ayrımı oluşturmaktadır.
Eğer kişilerde, güçlü bir alkol içme isteği duyma , alkol alma davranışının denetlenmesinde güçlük çekme, alkolü azalttıklarında ya da bıraktıklarında yoksunluk çekme, alkolden dolayı duydukları keyif vb. duygular için alkole kuvvetli ve giderek artan bir istek duyma, alkol kullanımındaki tüm süreçlerin kişilerin diğer uğraşlarına yer vermeyecek şekilde giderek artışı, alkolün kişilere verdiği zararlara rağmen alkol kullanımını sürdürme gibi belirtilerin en az üçü ya da daha fazlası son bir yıldır varsa Dünya sağlık örgütüne göre bu kişiler alkol bağımlısıdırlar.
Alkol bağımlılığı günümüzün en önemli sorunlarından biri olmakla birlikte çeşitli tedavileri mümkündür. Bağımlı kişilerin çevrelerindeki insanlar bu insanların alkolik olduklarının daha çabuk farkına varırken bağımlı kişiler ilk başta bağımlı olduklarını kabullenememektedirler. Fakat tedavinin gerçekleşmesinde kişinin isteği çok önemlidir. Kişi hastalığının farkına vardıktan sonra iyileşme sürecine aktif olarak katılmak zorundadır. Yine de genellikle bağımlıların çevresindeki insanlar tedaviyi teşvik etmektedirler ve kişiler de yaşadıkları sorunlarıyla alkol kullanımı arasında bir ilişki kurduklarında tedavi olmayı istemektedirler.
Alkol bağımlılığı olan kişilerin tedavisi profesyonel bir yardım gerektirir. Bu yardım üç yönde gerçekleşir. İlk olarak alkolün kesilmesi yönünde bir tedavi uygulanır. Bu süreçte yoksunluk belirtilerinin giderilmesi için ilaç kullanımı gerekmektedir. İkinci olarak olarak rehabilitasyon döneminde kişiler alkol yoksunluğunu hissetmemektedirler. Terapötik girişimlerden yararlanılarak kişilerin sosyal yaşantılarına geri dönme becerileri bu dönemde geliştirilmektedir. Son olarak relapsı önleme programları tedavi sürecinde kullanılmakta ve alkol isteğini azaltan ilaç tedavileri de bu aşamada gerçekleşmektedir. Kişilere ayakta veya yatarak tedavi uygulanabilmektedır.
Alkol tedavilerinde arındırma ve psikososyal tedaviler kullanılmaktadır. Arındırma(detoksifikasyon) tedavisi ayakta ve 7-10 gün sürmektedir. Arındırma tedavisinin etkili bir şekilde gerçekleşmesi bir sonraki aşama olan psikososyal tedaviyi kolaylaştırmaktadır. Psikososyal tedavilerde davranış değişiklikleri ile alkolsüz bir yaşam hedeflenmektedir. Ayrıca bu aşamada alkolün yeniden kullanılması da engellenmektedir. Alkol bağımlılığı tedavisi hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri(AMATEM) ile psikiyatri kliniklerinde gerçekleşmektedir
Yorum Gönder